Ameliyat Mı Fizik Tedavi Mi ?
Bu konuda hastaların kafasının en çok karıştığı hastalıklar bel-boyun fıtıkları ve kireçlenen eklemlere protez uygulamalarıdır. Bel-boyun fıtıklarında fizik tedavi ile %90-95 başarı sağlanabilmektedir. Ameliyat gereken vakaların oranı ise %5-7 dir. Dünyanın her yerinde kabul edilen iki ameliyat kriteri mevcuttur. Birincisi hekim tarafından saptanan kas güçsüzlüğüdür. Omurgalar arasından taşarak(fıtıklaşarak) belde bacaklara, boyunda ise kollara giden sinirlere baskı sonucu ilgili kaslarda güçsüzlük oluşabilmektedir. Ancak baskı altında kalan sinirin ilk belirtisi kas güçsüzlüğü değil ağrıdır. Ağrıların büyük çoğunluğu ise fizik tedavi ve egzersiz programları ile tedavi edilebilmektedir. Kas güçsüzlüğü ise daha ileri durumlarda ortaya çıkar, bu güçsüzlük hekim tarafından saptandığında özellikle ilerleyici ise baskı altında kalan siniri kurtarmak için cerrahi operasyon gereklidir. Bu baskının daha vahim olduğu durum fıtığın sinir dalına değil omuriliğin kendisine baskı yapmasıdır. Bu durum kendini hastada idrar kaçırmayla gösterir ve ACİL cerrahi gerekir. Cerrahi tedavi gereken ikinci durum ise her türlü tedaviye rağmen 3 ay içinde geçmeyen ve hayat kalitesini düşüren ağrıdır.
Kireçlenen eklemlere protez uygulamaları en sık diz ve kalça eklemlerinde yapılır ve başvurulması gereken son çaredir. Eğer hasta günlük yaşamında bir başkasının yardımına ihtiyaç duymadan hayatını idame ettirebiliyorsa ve yürüme mesafesi birkaç yüz metrenin altına düşmemişse fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarından fayda görecektir. Eğer hastanın yürüme mesafesi birkaç yüz metrenin altına düşmüşse protez takılması hayat kalitesini yükseltecektir. Ancak bu uygulamadan önce ve sonra rehabilitasyon programları uygulanmalıdır.
Tümünü Görüntüle